Bizzat yaşayan ve bu çileyi çeken biri olarak biliyorum. Yaklaşık 10 aydır mücbir sebeplerden dolayı araba kullanamıyorum. Dolayısıyla ya toplu taşıma aracı ya da taksi kullanıyorum. Hangisi daha sıkıntılı derseniz ikisi de aynı derim.
Özellikle yaz mevsiminde ve de akşam saatlerinde taksi bulmak neredeyse imkansız. Yaz gecelerinde zaten Türk müşteriyi gören taksici kaçıyor. Bize rahat taksiye binecek 6 ay kalıyor. Diğer sorunlardan zaten bahsetmiyorum ama yazın taksiye binmek zor bu şehirde.
Otobüs kullanayım diyorum o da zaten sadece ana arterlerden geçiyor. Otobüse yürümek zaten hedefe varmanın yarısı demek. Durakta beklemek ayrı bir işkence. Otobüsün standart bir gelme saati yok. Gelince de binme garantiniz yok.
Geçenlerde otobüsçüler kooperatifi ile bazı belediye yoneticileri toplantı yaptılar ve sorunun çözüldüğünü lanse ettiler. Çözüm açıklaması ise şöyleydi: "üniversiteye giden otobüs sayısını üçten beşe çıkardık. diğer güzergahlarda (ana arter) ise otobüslerin kalkma aralığını 10 dakikadan beş dakikaya düşürdük."
Yok kardeşim. Bu sorunu bu kodar kolay çözemezsiniz. Kaldı ki ana arteelerde bile otobüslerin gelme aralığı 20 dakikanın altına kesinlikle düşmüyor. biri de durmazsa bu da 40 dakika beklemeniz anlamına geliyor.
Hele durakta bir kaç 65 yaş üstü varsa otobüs boş olsa da şoför durmuyor. Bu durum parayla binecekleri de yolda bırakıyor. Ya 65 yaş ücretsiz uygulamasından vaz geçin ya da bunu yapan şoförleri en ağır şekilde cezalandırın.
Otobüse binince ayrı bir sıkıntı. Para vermek ayrı bir dert üstünü almak ayrı bir dert. Geçenlerde iki turist bindi ve 2 Euro verdi, ama şoför paranın üstünü vermedi.
Hangi devirde yaşıyoruz. Artık dünyanın hiç bir yerinde otobüse para vererek bilmiyor. Ya kredi kartından ya da otobüs kartından ödeme yapılıyor. 65 yaş üstü ücretsiz binecekse onlara da otobüs kartı verin ki otobüse binerken şoförün imalı bakışlarına maruz kalarak ezilmesinler.
Benim meclis üyesi arkadaşlarıma naçizane bir önerim var. Bir hafta arabalarınıza binmeyin, otobüs ve taksi kullanın. O zaman sorunun büyüklüğünü ve çözümlerin ne olduğunu hemen anlayacaksınız. Ne demişlerdi; "hekimden sorma çekenden sor."