Alanya Belediyesi, 2024 yılında toplam 2294 nikah kıydı. Bu rakam, 2023 yılında gerçekleşen 2708 evlilikle kıyaslandığında belirgin bir düşüşü işaret ediyor. Evlilik oranlarındaki bu azalma, son yıllarda artan yaşam maliyetleri, bireylerin kariyer odaklı tercihleri ve toplumsal dinamiklerdeki değişimlerle ilişkilendiriliyor.
Uzmanlar, özellikle genç çiftlerin evlilik kararlarını ertelediğine ve ekonomik belirsizliklerin bu süreçte etkili olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca, bireylerin daha uzun süre bekâr kalma eğiliminde olduğu da bir diğer önemli faktör olarak değerlendiriliyor.
Boşanma Oranları Yükseliyor
Alanya’da 2023 yılı verilerine göre 943 boşanma kaydedildi. Evlilik oranlarındaki düşüşle birlikte boşanma sayılarının da yüksek olması, toplumda aile yapısının karşılaştığı zorlukları gündeme getiriyor. Uzmanlara göre, evliliklerin sürdürülebilirliğini zorlaştıran birçok etken bulunuyor. Bunlar arasında çiftler arasındaki iletişim sorunları, ekonomik baskılar ve bireysel özgürlük arayışı gibi nedenler yer alıyor.
Aile Yapısındaki Değişimler Dikkat Çekiyor
Alanya’da son yıllarda gözlemlenen evlilik ve boşanma trendleri, yalnızca bireysel kararların değil, aynı zamanda toplumsal değişimlerin de bir yansıması. Uzmanlar, evlilik oranlarının düşmesinin ve boşanma sayılarının artmasının, aile yapısındaki dönüşümün açık bir göstergesi olduğunu belirtiyor.
Sosyal politikaların aile kurumunu destekleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan yetkililer, bireylerin evlilik süreçlerinde karşılaştıkları zorlukların çözülmesi için daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini ifade ediyor.
Uzmanlardan Çözüm Önerileri
- Ekonomik Destek: Genç çiftlere evlilik öncesi ve sonrası ekonomik kolaylıklar sağlanması.
- Eğitim Programları: Çiftlerin ilişki dinamiklerini güçlendirmek için iletişim ve problem çözme becerilerine yönelik eğitimler düzenlenmesi.
- Danışmanlık Hizmetleri: Evlilik öncesi ve sonrası psikolojik destek ve rehberlik hizmetlerinin artırılması.
Alanya’da evliliklerde yaşanan bu düşüş ve boşanmaların artışı, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çözüm odaklı yaklaşımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Toplumun temel taşı olan aile yapısının korunması için yapılacak her adımın, uzun vadede olumlu sonuçlar doğurması bekleniyor.
